Arşiv 'm' Category
“MARTI” kitap özeti
Jonathan bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan
farklı hareket eden bir martıdır.Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan,bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır.Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar.Bu sebeple Jon uçma ile ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez.
Bir gün jon uçma eğitimi için sürüden ayrılır.Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener.Başaramayınca sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir.Bu sırada gece olmuştur.Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir.Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir.Sürü yaşamına katılmaktan vazgeçer.Bütün martlara bunu anlatmak ister.Sürüye katılabilmek için uçar.Sürü bölgesine geldiğinde martı kurultayının kurulduğunu görür ve “özgür olabiliriz,uçmayı öğrenebiliriz” diye bağırır.Yaşlı kurultay başkanı Jon’u lanetleyerek sürüden dışlar.Jon uçarak kayaların çok ötesine gider.Orada uçmayı çok iyi öğrenir,birçok hüner kazanır.
Mektuplar kitabının özeti
21 Ocak 2008Meta Tag: kitap özeti, kitap özetleri, Mektuplar kitabının özeti
Mektuplar kitabının özeti
Goethe, daha on altı yaşındayken, kız kardeşi Cornellia şöyle önerir. “Karşındakiyle konuşuyormuş gibi yaz, o zaman güzel mektup yazarsın ” Bütün bu mektuplarda; şairin varlığındaki çelişkilerle, tek ruh içinde Mephisto, Faust, İphigenie ve Romalı Sevgiliyi bir arada barındıran büyük ozanı dinlerken kendi kendisi ile yapmış ve başarmış olduğu ruh savaşlarını kimi zaman zayıf yönünü ,kimi zaman bencil davranışını, doğrularının yanında yanlışlarını da görüp öğreniyoruz.
İnsan kişiliğinin gelişmesi ile ilgili düşüncelerini bu mektuplarda şöyle açıklıyor; “İnsanlar da hayvanlar gibi bilgilerini organları aracılığı ile edinirler. Şu farkla ki, insanların, organlarını yeni baştan bilgilendirme avantajları vardır. Her işlev, dolayısıyla her başarı için, kişide, doğuşta gerekli yetenek varsa, bu onu, bilinç altından sonuca doğru iteler, ama bu arada, onu gayesinden amacından uzaklaştırması da olasıdır. Devamını Okuyun. »
Mustafa Kemal ve Latife kitap özeti
19 Ocak 2008Meta Tag: kitap özeti, kitap özetleri, Mustafa Kemal ve Latife kitap özeti
KİTABIN YAZARI : İsmet BOZDAĞ
KİTABIN ÖZETİ
12 Eylül günü İzmir, bir savaş sonrası karışıklığına yuvarlanır. Mustafa Kemal Atatürk’ün karargâhının da bulunduğu Kordonboyu’na doğru aynı anda başlayan yangın ve patlamalar hızla ilerlemektedir. Bu nedenle Fevzi ve İsmet Paşa’lar Göztepe’de ailece Avrupa’da olan İzmir’in sayılı zenginlerinden Uşaklızadeler’in köşkünü karargâh olarak tayin ederler. Ev baştan aşağı yenilenir ve Atatürk’ün ziyaretine hazır hale getirtilir. Evde kendisine misafirden çok ev sahibi gibi davranılır. Atatürk’ün hayatında bir çok kadın olmuştur. Ancak O, Latife’de Karin’in yararlı olma hevesini, Mitti’nin sevecenliğini, Mara’nın anlayışını ve Fikriye’nin büyük saygısından bir şeyler var olduğunu düşünür. Günler çabuk geçer ve Atatürk Ankara’ya oradan da Bursa’ya hareket eder. Ancak Latife ümidini yitirmez ve peşinden sayfalarca mektup yazar ve cevap olarak sadece önceden kararlaştırılmış olan Atatürk’ün Bursa’da gerçekleştirlecek olan kurtuluş şenliklerine kendisinin davetinin iptali olmuştur. Bu onda büyük hayal kırıklıkları yaratır ama kısa zamanda yeniden toparlanır çünkü Atatürk O’na İzmir’de beklemesini emretmiştir. Tek sorun vardır, o da neyi bekleyeceğidir. Devamını Okuyun. »
MARTI KİTABIN ÖZETİ :
Jonathan bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan
farklı hareket eden bir martıdır.Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan,bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır.Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar.Bu sebeple Jon uçma ile ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez.
Bir gün jon uçma eğitimi için sürüden ayrılır.Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener.Başaramayınca sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir.Bu sırada gece olmuştur.Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir.Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir.Sürü yaşamına katılmaktan vazgeçer.Bütün martlara bunu anlatmak ister.Sürüye katılabilmek için uçar.Sürü bölgesine geldiğinde martı kurultayının kurulduğunu görür ve “özgür olabiliriz,uçmayı öğrenebiliriz” diye bağırır.Yaşlı kurultay başkanı Jon’u lanetleyerek sürüden dışlar.Jon uçarak kayaların çok ötesine gider.Orada uçmayı çok iyi öğrenir,birçok hüner kazanır.
Daha sonra kendisi gibi dışlanan martı Sullivan ve Chiang ile tanışır.Onlar çok daha iyi uçabilmektedirler.Chiang çok yaşlı ve tecrübelidir.Jon Chiang’dan çok sey öğrenir.Daha sonra Chiang cennete uçmayı başarır.
Jon özgürlüğün tadını ve onlara uçmayı öğretebilmek için sürüsüne dönmeye kara verir.Süllivan buna karşı çıkar.Kendisini dışlayanların yanına gitmemesini ister.Fakat Jon bir şeyin farkındadır.”Eğer benim dışlandığım gün birisi bana bunları öğretseydi;şimdi çok daha ötelerde olacaktım” der.
Jon sürü bölgesine döner ve orada uçmak isteyen martılara ders verir.Hergün uçmak isteyen martı sayısı artmaktadır.Öğrencisi Fletcher Jon gibi düşünen ve sürüden dışlanan bir ögrencisidir.Sürüden nefret eder.
Fletcher,sürü bölgesine bir gün dalış yapar.Önüne uçmaya yeni başlayan yavru bir martı çıkar.Anında takla atarak kayaların üstüne yönelir.Bütün martılar öldüğünü zannader.Fakat hayatta kalıp bu uçuşu başarabilmiştir.Daha sonra niyetinden vazgeçer.Jon ona yeni ve genç bir öğretmen olduğunu söyler.Sınır olmadığını ve özgürlüğün tadını diğer martılara öğretmesini ister ve gözden kaybolur.
3.KİTABIN ANA FİKRİ :
Durum ve şartlar ne olursa olsun,kendimizi hiçbir zaman sınırlamamalıyız.İstediğimizde herşeyin üstesinden gelebililecek kapasiteye sahip olduğumuzu bilmeliyiz.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE KİŞİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
JONATHON LİVİNGSTON : Diğer martılardan çok farklıdır.Yiyecek için balıkçı teknelerini takip edip,birbirleriyle kavga eden martılar gibi davranmaz.Özgürlüğü ve uçuşun kutsallığına inanmaktadır.İstediği ve inandığı zaman sınırlarını aşabileceğini ispatlayan bir martıdır.
SULLİVİAN: Jon gibi sürüden dışlanmış bir martıdır. Dostluğa çok önem veren ve uçmayı Jon kadar iyi bilen seven bir martıdır.
FLETCHER: Fletcher uçmayı bir yerden bir yere gitmek anlamında olmadığını savunan bir martıdır.Bunu sivrisineklerin bile yaptığını düşünür. Bu yüzden Jon’un öğrencisi olur.
CHİANG: Çok yaşlı bir martıdır. Ölümü beklemektedir. Yaşlı olmasına rağmen çok hızlı uçabilmektedir. Jon’u eğiterek ona hızlı uçuşu öğretir.
Halide Edib Adıvar represents us her life and the historical events, which took place during her lifetime, in her book “Mor Salkımlı Ev”, published in 1996. Halide Edib starts telling her story from the mor salkımlı ev, which was the house she had been born in Besiktas, Istanbul. Through the end of the story, she tells us the effects of this house over her life.
Halide Edib has prepared her story in two parts and in the first part, she has told about the significant events such as her marriage, her prior voyage abroad and her collage life, in the chapters she numbered.
In the first chapter, the author, talks about her childhood, which is, not clear enough to be told by the first mouth. In this chapter, we can get information about the general characters of the author, her family and other people who were in her life.
“Eyüpsultan’lı Nakiye ”, who is Halide Edib’s grandmother, has a precious role in her life. Halide Edib can hardly remember her mother Bedrifem’s death when she was 3 or 4 years old. Her father’s polygamy marriage lead Halide Edib to change several houses and this affected her in a bad way. Her lifestyle or these different women, in different homes, jealousy, competition and the warmness she rarely felt made her feel as if everyone laughed at her. That’s why she spent most of her childhood with her grandmother.
The first love affair she survived took place during the period she stayed in her father’s house in Yıldız.
In the second chapter of the book, the author starts telling the rest of her own story which she remembers better her own. In this part, Halide Edib frequently tells us about her stepsister Mahmure, who was born from the prior marriage of her mother with Ali Şamil Pasa. Mahmure is also an effective character in Halide Edib’s life. In this chapter readers can easily predict that Halide Edib has a strong religious belief.
In the third chapter, she tells us about their temporary house in Uskudar and in the fourth chapter she tells us their return to Mor Salkımlı Ev. During this period Halide Edib take lessons from the tutors coming to their house. Her father, Edip Bey wants his daughter to grow up with English culture and he makes her daughter’s registration in Uskudar American Girls College but she temporarily leaves college because of her age, then after a while turns back to Uskudar American Girls College. Her college life is told in the fifth chapter. She fast learns foreign language and her interest in poetry and literature occurs in this period. She reads various religious books and various authors’ books; this extends her literal perspective and improves her knowledge.
Within a new chapter, Halide Edib starts writing about her marriage life. She marries to Sakih Zeki -her math’s tutor- and begins to live in a house in Sultantepesi the which had been given by Halide Edib’s father with Salih Zeki’s son. In those years Halide Edib tried to be a good housewife while trying to carry out her writing studies. Among these, she deals with eastern poetry and French literature, too. In this period, she gave birth to her first son Ayetullah and 16 months later her second son Zeki.
Halide Edib tells us the happiness occurred with the “declaration of legitimacy” in the seventh chapter. At that time, she begins to be threatened by letters because of her essays. These letters makes her feel mixed emotions caused by fear and courage. After the event of “31st March”, she is put in the “Black List” because of her essays and obligatorily escapes to Egypt with her sons Ayetullah and Zeki. She tells her first voyage abroad in the eighth chapter with her details. After surviving plenty of bed events such as the illness of her son, she leaves for England with the invitation of her friend Isabel Fry. There, she visits some places such as parlement building and universities meanwhile foces some difficulties such as being short of money.
After 1909, she returns to Istanbul and this is Devamını Okuyun. »
Karanlık doğanın örtüsü haline gelmişti sessizliğin içinde böcek çığırtıları bile duyulmuyordu..
Bu donmuş an önce hafif bir titreşimle bozuldu.On iki askerden oluşan öncü gözetme timinin başındaki Üst Teğmen Alper en önde hızla aşağıya doğru koşuyordu.Çok büyük bir askeri birimin karargah merkezine bakan bir tepeden gözlem yapmışlardı.
Askerlerin sessizliğe alışmış kulakları derinden gelen sesin varlığını algıladı bu bir bu bir helikopter sesiydi.
Yine helikopter sesleri gelmeye başlamıştı bu sefer sesler birden çoktu aniden irkildi Üsteğmen .Serdar G3 ünü alarak helikopterlere ateş açmaya başlamıştı Devamını Okuyun. »
Peyami Safa ‘nın kitabından özet:
Nihad vapurla İstanbul’a gelir.Çanakkale Savaşından daha yeni çıkmıştır ve uzun zamandır İstanbul’u görmüyordu.İlk olarak arkadaşı Faik’in yanına gitti.Daha sonra iş aramaya başladı.Bir gün Seniha Hanımla karşılaştı. Seniha onu evine davet etti. Ertesi gün Seniha’nın yaşadığı eve gitti.Orada Muazzez ile tanıştı. Seniha Nihad’dan kızına öğretmenlik yapmasını ve onun bir kaç mektubunu kaydetmesini istiyordu. Nihad bu işi hemen kabul etti.Daha sonra Muazzez ile balkona çıktılar.İçerideki odada Seniha’yı ve Alaaddin Beğ’i gördüler.Aralarında kötü işler hakkında konuşuyorlardı.Bunları Nihad ve Muazzez duydular. Nihad çok şaşırmıştı.Çünkü o yıllardır bu insanlar için savaşmıştı.Muazzez ile bu konuları konuşmak için buluşma kararı aldılar. Bir kaç gün sonra Nihad’la Muazzez buluştular.Seniha ve kocası Mahir Beğ’in yaptıklarını anlatıyordu.İkisinin ne kadar sahtekar insanlar olduklarını , Seniha’nın vücudunu kullanarak erkekleri nasıl kandırdığını ve daha sonra onları nasıl kullandığını anlatıyordu. Devamını Okuyun. »
Mustafa Kemal Ve Latife kitabının özeti
02 Ocak 2008Meta Tag: kitap özeti, kitap özetleri, Mustafa Kemal Ve Latife kitabının özeti
KİTABIN YAZARI : İsmet BOZDAĞ
KİTABIN ÖZETİ
12 Eylül günü İzmir, bir savaş sonrası karışıklığına yuvarlanır. Mustafa Kemal Atatürk’ün karargâhının da bulunduğu Kordonboyu’na doğru aynı anda başlayan yangın ve patlamalar hızla ilerlemektedir. Bu nedenle Fevzi ve İsmet Paşa’lar Göztepe’de ailece Avrupa’da olan İzmir’in sayılı zenginlerinden Uşaklızadeler’in köşkünü karargâh olarak tayin ederler. Ev baştan aşağı yenilenir ve Atatürk’ün ziyaretine hazır hale getirtilir. Evde kendisine misafirden çok ev sahibi gibi davranılır. Atatürk’ün hayatında bir çok kadın olmuştur. Ancak O, Latife’de Karin’in yararlı olma hevesini, Mitti’nin sevecenliğini, Mara’nın anlayışını ve Fikriye’nin büyük saygısından bir şeyler var olduğunu düşünür. Günler çabuk geçer ve Atatürk Ankara’ya oradan da Bursa’ya hareket eder. Devamını Okuyun. »
Mektuplar kitabının özeti
Goethe, daha on altı yaşındayken, kız kardeşi Cornellia şöyle önerir. “Karşındakiyle konuşuyormuş gibi yaz, o zaman güzel mektup yazarsın ” Bütün bu mektuplarda; şairin varlığındaki çelişkilerle, tek ruh içinde Mephisto, Faust, İphigenie ve Romalı Sevgiliyi bir arada barındıran büyük ozanı dinlerken kendi kendisi ile yapmış ve başarmış olduğu ruh savaşlarını kimi zaman zayıf yönünü ,kimi zaman bencil davranışını, doğrularının yanında yanlışlarını da görüp öğreniyoruz. Devamını Okuyun. »
Mai ve Siyah kitap özeti
29 Aralık 2007Meta Tag: kitap özeti, kitap özetleri, Mai ve Siyah kitap özeti
KİTABIN YAZARI : Halid Ziya Uşaklıgil
Kitabın Özeti
Ahmet Cemil,babasının ölümünden sonra,binbir güçlükle okulu bitirir ve kız kardeşini ve annesini beslemek için çalışmak zorunda kalır.Bunun için elinden fazla birşey de gelmemektedir.Çünkü yabancı dil bilmekten başka bildiği birşey yoktur.Ona kalsa,bütün çalışmalarını şiir üzerinde toplamayı;edebiyatımıza bir başka yön vermeyi ister. Ancak hayat mücadelesi onu çok genç yaşta karşılar.
Ali Şekip ,Hüseyin Nazmi gibi arkadaşlarıyla başlıca tartışma konusu budur zaten. Raci gibi kendisini kıskanan,arkasından dedikodular yaratan birine rağmen şiirde birşeyler yapacağına inanır . Bir yandan , Ahmet Cemil ,bu sarı , uzun saçlı, mavi gözlü ,kalem parmaklı genç, Hüseyin Nazmi’nin kızkardeşi Lamia’yı sever. Devamını Okuyun. »